9 Eylül 2014 Salı

Genç bir yazara öğütler 2


– YENİ YAZARLAR NASIL KURTULUR? olsun mu adı yazının sevgili genç yazar arkadaşım. Siz tavsiye değil tadilat kuşağısınız yani siz onaracaksınız her şeyi.
– Maalesef…

– Neden mi böyle düşündüm? Enkazın dibindesiniz de ondan; ve ellerindeki morluklar yumruk değil moloz parçaları
– Sanki her yerden yumruk yiyorum şu an.

– Bugünlerde kendini öğrenci sanan yazarı uyandırmam gerekiyor… Bunun için bir şeyler hatırlamalıyım. Ben hala 23 yaşında Pipo&Sakal Yayınları’na öykü dosyasını gönderip olumlu haber bekleyen o genç yazarı yaşatıyorum içimde. Red mektubu gelmiş olsa da onu açmamış mesajı almamış gibi yapıyorum… Bekliyorum belki hala benim için bile, iyi ve güzel olduğunu hissettiğim bir dünya ve orada benim okurlarıma da sıra gelecek.
– Red mektubu gerçekten de aldınız mı?

– Red mektubu almış da olsam o tümden bir red değildi. Yaptığım işin, yani yazarlığın öğretilebilir bir şey olduğunu kimsenin düşünmediği bir zamandı. Kimse talebe ya da hoca değildi. Ortada ciddi bir sınav endişesi de yoktu. Doğrular ve yanlışlar da…
– Demek o kadar az sayıda kişi yazıyordu…

– Haklı olabilirsin. Adaylar çoğalınca mı bilgi aranılan bir kriter olur? Bunu böyle düşünmemiştim… Az olduğumuzu düşünmüyorum. Belki toplandığımız, seyrettiğimiz ve görüldüğümüz yerler azdı. Azlık bir kriterdi. Az bulunan şeylerde yer almanın iyi olduğu düşünülüyordu.
– Az kişinin yaptığı şeyi yapmam gurur verici olmalı…

– Yapanlardan çok kalanlar üzerine düşünmeyi tercih ediyorum burada genç arkadaşım. Kalanların başka bir dilde yazdıklarını da açıkça söylemek gerekiyor şimdi, büyük bir itiraf gibi. Geleceğin dilidir bu. Her dilde bulunan bir zaman kipinden çok bir dilbilgisi ve sözdizini karışımıdır. Öncelikle bunu anlamalısın.
– O dili öğrenmek isterdim, ama nedense öğrenme yerine anlamayı tercih ettiğinizi düşündürmeyi seviyorsunuz.

– Yazarlar bir tek o dilde yazarlar. Söylemek istediğim bu.
– Çok masalsı geldi şimdi bana. O dili bulmalıyım sanki, bunu anlıyorum. Ya da bende o dil ya var ya yoktur’u… Hiçbir seçimimin kar etmeyeceği bir durum sözkonusu.

– O dilin nereden eseceğini, yağacağını, duracağını bilmemiz zor görünüyor. Ateş, su, toprak, hava ya da sıvı katı gaz halinde de bulunabilir.
– Doğa demek istiyorsunuz.

– Demek istemiyorum, diyorum.
– Yani ben yaşamaya devam edeyim o gelir beni bulur, bunun gibi bir tevekkül hali… Anlamaya başlıyorum galiba.

– Ben asla bunu demek istemedim. Aramakla beklemekle bulunabilecek bir yer ya da bir formül etrafında döndükçe zaman kaybediyoruz. Belki de en anlamlı cevap şimdilik bu. Keza yazar terennümleri, kitap adları, bilgelik sözleri bunlar da bizi daima uzaklara fırlatan şeyler… Sakınmalı mı uzak mı durmalı, bu daha çok onların sende bulduğu çekimlere dair konular. Çekim alanlarına girmeye hazırsan girersin. Şu an hala bir açıklama yapmış bir şey göstermiş gibi görünmekten son derece korkuyorum. Gençlik iksiri mi zehiri mi demeli bilemiyorum….
– Genç yazarların işi zor diyorsunuz. Bunu anlıyorum.

– Merak ettiğim bundan sonra ne yapacaksın?
– Bu andan sonra… Hmmm… Bilmem ne yapmalı… Sanırım daha çok soru sormaya çalışacağım. Altın aradığımı fark etmeme yol açtınız ya da bunun dışında bir şey yaptığıma. Yazma eyleminin bir alegori yazınınsa bir metafor olduğunu bilmek, sadece bunun doğru olduğunu bilmek beni çok rahatlatırdı. Sanırım önümde birçok yol ve seçenek var. Ne yaptığımı, yaptığımın ne olduğunu sormak onları anlamama, bilmeme yol açmıyor ve sanıyorum ki yazdıkça sorular daha da cevapsız kalıyor. Bu karmaşıklığı sevmem gerekiyor bir yandan da. Öte yandan doğru yolda olduğumu birisi neden söylemesin bunu anlamakta zorlanıyorum ve neden bu yolda gitmenin bir anahtarı ve geçerli bir nedeni olmasın? Çok mu zor?

– Genç arkadaşım şunu bil ki bu yaşlı kalem, birkaç beylik yazar, kitap, akım ya da yöntem adı söyleyip karanlıkta bırakmaya devam etmekten daha çok önemsiyor seni. Seni tanımıyorum ve bu da en büyük nedenim. Sen yabancı kaldıkça daha çok özgürleşeceksin ve belki de yansıtman gereken en büyük güneş ışığı da bu olmalı. Özgürleş genç yazar arkadaşım, artacak, artakalacaksın…
* Meraklısı için Genç Bir Yazara Öğütler  1

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder