16 Aralık 2015 Çarşamba

2015 İyiler

http://halilgokhan.blogspot.com.tr/search/label/halil%20g%C3%B6khan
2015 yılında İyiler'e bir şeyler olmuş olmalı, ki bu satırları yazıyorum. Bu yıl bittiğinde ne büyük korkum şu: Ben de onlar gibi mi olacağım?

Geleneksel olarak son birkaç yıl, öylesine genel yıl değerlendirmeleri yaptım. Hatta ileri gidip tekrarlayan yazılar koydum bloguma, fark eden sadece değişen yıllardı. Bi rönceki yıl bu yazı istatistiklerde çok yer ederken ertesi yıl hemen hemen hiç hareket yoktu. Ve aslında bu yazıda 10 yıl önce bir dergi için yazdığım bir çalışmaydı. Sonuçta yıllar geçse de bütün yıldan beklentilerimiz hemen hemen aynı kalıyor. Benim yazımı değiştirmeden sadece yılları değiştirmem bu ironiye bir göndermeydi bir bakıma. Öte yandan insanların internette bitmekte olan yıl hakkında -özellikle 2012 yılıydı bu- merakla arama yapmaları ve bunu ölçebilmem çok ilgimi çekmişti.

2015'i çok iyi şeylerle bitiremiyoruz ne yazık ki. Bu yıl kadar umutsuzluğa kapıldığım başka bir dönem hatırlamıyorum. 31 Aralık'ı 1 Ocak'a bağlayan gece çok şey değişmiş mi olacak birdenbire?

Zamanın sıradan geçisinde keşke ezoterik mucizeler gizli olsa...

2015'in asıl belirleyici tarafı, yılın iyilerini sayacak neşe ve heyecandan yoksun bırakılmış olmamız. Bu yıl gerçekleşen kötü ve talihsiz olayları anmak, yinelemek bir işe yaramayacak. Herkes ne olduğunu biliyor. Ben duygulardan çıkmamak istiyorum. Yeteri kadar bilgi bile bizi daha duyarsız kılmaya yetiyor. Önermeler ve tespitler de iletişimin yeni silahlı güçleri olarak dünyevi yolculuğumuzu üstün kılmanın aksine insanlığımızı hem bizi yok sayıyor hem de amansızca inadına sınıyor bizi.

İnsanlıktan çıktık diyelim, nereye gideceğiz? Bütün insani sorunları çözmenin insani olmayan yollarını fazlasıyla denemedik mi 20. yüzyılda? Bu olanlar da nedir? Ne yapmak istiyorsunuz be insan görünümlü değişik yaratıklar, diye haykırasım var.

Ama susuyorum. Bu insani yönüm, bu umutsuzluğum ve kederlerimel bir araya gelip görüşme yapıp kararlar alacak değiller. İnsanlık tarihi kararlar alamaz. Onlara maruz kalır; onlarda mahsur kalır.

"2015'te hiçbir iyi şey olmadı asla olmayacak!"

Bu sözcükleri bağırmak istiyorum.

Keşke bir daha eskisi gibi olmayacağımızı bilseydim. Vazgeçerdim. En küçük ihtimali bile kendi doğası haline getirmiş bir insani evrimin DNA sarmalının içinde iradem hapsolmuş gibi duruyor. Bu konudaysa gelişmiş hiçbir duygum yok. Vazgeçmemek maddi ya da manevi bir tutum ya da iradi bir karar değil; hücrelerime kazınmış bir şey, ama en eksik tarafı bana güç vermiyor. Sadece acı çekerek her şeye katlanabilmeyi ezberlemiş her molekülüm.

Bunları istemiyorum. İnsan olarak kalmak, acı çekmek istemiyorum. Nihilizmi de reddediyorum varoluşçuluğu da. İdealizmle de hiç aram yok materyalizmle de. Kapitalizm, sosyalizm, globalizm, faşizm...

Kim o?

Cevap yok.

Saat kaç?

Çok geç... Sadece onu biliyorum.


Uyandırma beni ey unutuş!